




1959'dan bu yana Türkiye Federasyonu'nun tescil ettiği 1. lig /süper lig sayısı 50
yada başka bir ifade ile bu sezon 51. şampiyon belli olacak.
Şampiyonluğa oluşan 4 kulübün şampiyonluk sayıları;
Fenerbahçe:17
Galatasaray:17
Beşiktaş:12
Trabzon:6
Evet şimdi bizleri küçük bir toplama işlemi bekliyor
17+17+12+6= 52
52 eşit değil 50
Bilindiği üzere Beşiktaş 1959 yılından önceki 2 şampiyonluğunu tescil ettirdi.
Soru: Türkiye Futbol Federasyonu ne zaman kuruldu
Cevap: 1923
Kendimi kendimden çıkarsam 0 kalmaz
bu matematik bizi kandırıyor hocam...
Kadıköy ve Fenerbahçesi; İstanbul’un Kadıköy yakası; Allah’ın, yeryüzünü yaratırken kesinlikle ayrıcalıklı davrandığı bir eşsiz yöre... Tarihlerin henüz 1900 yılına ulaşmadığı İstanbul’da, Kalamış’ıyla Fenerbahçe’siyle, Caddebostan’ı Suadiye’si Moda’sı ile adeta bir rüya beldesi... Göz alabildiğine bomboş arsalarla yemyeşil çayırlara sahip bu yörede, doğanın insanları spor yapmak için sanki teşvik ettiği yıllar...
Ve de, İstanbul’un silüeti deniz üzerinde uzaklardan perde perde yansıyıp dalgalanırken, Fenerbahçe Burnu’nda yanıp sönerek yol gösteren bir fener Türk sporuna önderlik edeceği bir kulübe sembol olmanın da gururu içinde, Adalar’a, Marmara’ya, daha da ötesi uzak yıllara doğru aynı şevkle ışık saçacağı günlerin özlemi ile çakıp durmaya başlamıştı sanki... Ve de Kadıköy, o dönemlerde en güzel semti olan Fenerbahçesi’nin bağrından çıkaracağı takımını önce yakınlara, sonra da yarınlara armağan edeceği günleri bekliyordu gayri... Kuşdili Çayırında İlk Futbol Oyunu;İlk futbol oyununun, bugünkü anlamıyla ilk kez 1823 yılında İngiltere’de oynanmaya başlamasının üzerinden neredeyse yıllar ve yıllar geçmişti. Nihayet tarihler 1890’lı yıllara ulaştığında, Moda’da oturan İngiliz’ler de bu keyifli spordan iyice etkilenmiş ve o yemyeşil arsaların bulunduğu Kadıköy’ün geniş alanlarında, futbolu oynamaya başlamışlardı. Seyri çok keyifli bu oyunun, çevredeki Türk gençlerinde de ilgi uyandıracağı ve de bu sporu onlara sevdireceği pek tabii idi ve hatta da kaçınılmazdı. Ama ne var ki, o sıralarda süren monarşi rejimi nedeniyle Müslüman Türkler için cemiyet kurmanın ve hatta mevcut cemiyetlere dahi üye olmanın yasak olmasından dolayı, Kadıköy Çayırlarında top koşturan İngiliz gençlere yine ancak Rum gençleri eşlik edebilmekteydi. Yine de, hemen her akşamüstü bilhassa Kuşdili Çayırında yapılan bu futbol maçları ya da antrenmanları, Kadıköy halkının büyük bir kesiminin ilgisini çekmekte, genellikle akşamüstleri zevk için de olsa oynanan bu futbol oyunu için, Kalamış’tan, Moda’dan, Kuyubaşı’ndan, ve hatta Haydarpaşa civarlarından gelecek öbek öbek halkı, gününe ve hava durumuna göre küçük ya da büyük kümeler halinde bu oyunu seyretmeye yöneltmekteydi. Kadıköy halkının ekserisi ikindi sularında ayaklanır, günlerden Cuma ve Pazar değilse yani Kurbağalıdere’nin kenarındaki salaş tiyatroda Komik Hasan’ın tuluat kumpanyası oynanmıyorsa Kuşdili Çayırı’na doğru yola koyulurlardı. Yok, eğer günlerden Cuma ya da Pazar ise de, Moda’ya doğru ya da şimdiki Fenerbahçe Stadyumu’nun bulunduğu Papazın Çayırı’na doğru yola koyulurlardı (*1). Omuzdaş kılıklı, burma bıyıklı tüylü tüysüz gençler, yanlarında boy boy çocuklarla hanım nineler ve de orta yaşlı hatunlar, Arap bacılar, ahretlikler, kahvede pineklemekten usanan efendi kişiler, burada çayırı çepeçevre kuşatır, kadınlar getirdikleri kilimleri yayarlar, erkeklerin kimi toprağa bağdaş kurar, kimi büyükçe bir taşa oturur, kimi ayakta dururdu. Sucusu, dondurmacısı, kağıt helvacısı, simitçisi, baloncusu, Eyüp oyuncakçısı velhasılı satıcıların her çeşidi burada arzı endam eyler, burayı adeta panayır yerinden farksız kılardı. Ortadaki saha olacak alanda ise, kapı gibi gövdeli, başları açık, renk renk gömleklerinin kolları sıvalı, göğüsleri fora, bacaklarından dizkapaklarına kadar şortlu bir alay adam soluk soluğa koşuşurlar, birbirlerine çarpıp çarpıp, alt alta üst üste mecelleşirler, güya da top oynarlardı. Oynanan bu futbollardan örnek alan bazı gençler, Kadıköy’ündeki arsalarda ya da geniş çayırlarda onlar gibi top oynamaya heveslenir, karman çorman bir biçimde, bir harradır bir gürradır gider, topa en çok vuranla onu en havalara yükselten erbab sayılırdı. Ne var ki bir süre sonra, bir başka deyişle 1900’lü yıllara iyice yaklaşılmasıyla birlikte, Moda’da oturan İngiliz gençlerinin artık modern futbolu oynamaya başlamaları ve dolayısıyla da oynadıkları futbolu daha seyredilir bir halde sunmaları, kendilerini hayran hayran seyreden Kadıköy’lü gençlerin yüreklerinde birtakım kıpırdanmalara sebep oluyor, onlar gibi organize bir takım kurma isteklerini ise, vazgeçilemez bir tutkuya dönüştürmeye başlıyordu.
Kadıköy Football Association ; 1890’lı yıllarda İstanbul Moda’da yaşayan İngiliz ailelerinden
Moda’da futbolla tanışan ilk ailelerin İstanbul’da İngiltere elçiliği personeli görevlileriyle aralarında yaptıkları maç rekabetini, 1894 yılında İzmir’de “Football Club Smyrne”nin kurulması ile birlikte İstanbul - İzmir rekabeti izlemeye başlıyordu (*3). İzmir’de futbolun öncülüğünü yapan James
“BLACK STOCKING FC” Kuruluyor ; Ne var ki, Sultan 2. Abdülhamid’in padişahlığının sürdüğü o dönemde, mevcut monarşi rejiminin korunması amacıyla Türk gençlerinin dernek kurmaları yasaktı. Bu durum ise, yabancı ve azınlıkların top koşturdukları kendi topraklarında futbol oynamanın imkan ve zevkinden mahrum olan ve onların aralarına karışarak oynamak istedikleri bu cazip oyunu ancak gıpta ile seyretmekle yetinen Kadıköylü Müslüman Türk gençleri arasında, sadece üzüntü değil aynı zamanda tabii ki öfke ve hırs da uyandırıyordu. İşte her türlü tehlikeyi göze alan bu gençlerden, deniz öğrencisi Fuat Hüsnü (Kayacan), eski hariciyecilerden Reşat Danyal ve Mehmet Ali ile, Kuşdili’nde Papazın Çayırı adı verilen topraklarda meşin yuvarlağa vuruşlar yapan arkadaşları bu özlemin sona ermesini amaçlıyorlar, ve 1899 yılında da, devrin hafiye ve jurnalcilerinin dikkatlerinden kaçmak ve hışımlarından korunmak amacıyla bir İngiliz adı altında Black Stocking FC (Siyah Çoraplılar Futbol Kulübü) ‘nü kuruyorlardı. Ancak siyah çorap ve kırmızı üst formaları ile Türk gençlerinin oluşturduğu bu ilk Türk spor ve futbol topluluğu daha ilk maçlarında hafiyelerin baskınına uğruyor ve hemen dağıtılıyordu.
1899; Fenerbahçe’nin Gerçek Kuruluş Yılı Burada dikkati çeken en önemli nokta; Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Black Stocking FC ismi altında 1899 yılındaki bu ilk girişimindeki öncülük yapan gençler ile, ilerideki yıllarda kurulacak olan Kadıköy Futbol Kulübü (1902) ve Fenerbahçe Futbol Kulübü (1907) ismi altında toplanan gençlerin genelde aynı kişiler olacağıydı. Dolayısıyla FENERBAHÇE KULÜBÜ kuruluşunu gayri resmi olarak 1899 yılında gerçekleştirmiş, ne var ki iki kez kapatılmaları nedeni ile faaliyetlerine, ancak resmi kuruluş yılları olan 1907 yılında geçebilmişti. Görülen odur ki; Black Stocking F.C. ya da Kadıköy Futbol Kulübü isimleri, amaç karşısında birer araçtırlar . Ayrıca İstanbul’da kurulan futbol kulüplerinin listeleri incelendiğinde de; Moda Futbol Kulübü (1896), Cadi-Keuy Football Club (1899) ve Imogen (1900) takımlarının İngiliz uyruklular tarafından, Elpis (1900) takımının Rumlar tarafından, Black Stocking (1899), Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe kulüplerinin ise Osmanlı uyruklular tarafından kurulmuş oldukları da zaten görülmektedir.
Profesyonel futbolun pazar yerinde ar damarları foseptik gibi patlayanların leş kokusu ortalığı sardı. Futbol oyununun katlinin profesyonelleri, ahlaksız sistemlerinde boğazlarına kadar bokun içine bata çıka transfer oyunlarını sürdürürken minareyi çalıp çalıp kılıfını uydurmaya çalışıyorlar. Bütün rezillikleri yapıp hukuk, etik, kulüp duruşu gibi yaygaralarla aptal futbol tüketicisi haline getirilmiş milyonlarca taraftarına yeterli dozda uyuşturucu zerk ediyorlar. Kulüp-şirket patronları, menajerler, futbolcular, transfer sapığı medyalar, sponsorlar bu seyirlik futbol foseptiğinin içinde fırtınalar kopartmayı yine başardılar. Bu kez fırtınanın adı Mehmet Topuz isimli bir Anadolu köylü kurnazı! Bütün Türkiye işi gücü bıraktı, “Mehmet nasıl kurtulur”u konuşup gününü gündem ediyor! Sahada bile bu kadar kıvrak olmayan futbolcular, transfer zamanı her davulun önünde kıvırta kıvırta oynayarak ortalığı düğün yerine çeviriyorlar. Süper çürümüş futbolcular liginde, ortalık doğuştan Fenerliler, doğuştan Cimbomlular, doğuştan Beşiktaşlılardan geçilmez oldu. Anaların, babaların, hısım akraba eş dostun belgesel tadında “oradaydım” tanıklıkları her gazeteye manşet!
Ortalıkta dolaşan akıllara zarar deyim, “doğuştan bilmem neli” palavraları! Sanki sahaya çıkış tünelinden fırlar gibi analarının münasip yerinden formayla fırlayan futbolcular, doğumhanede hemen tutuğu takıma dair doğuştan ıngalamalarda bulunuyor! Faşist iklimli coğrafyada, doğuştan Müslüman, doğuştan Türk olmak yetmezmiş gibi, bir de ek olarak doğuştan tutuğunuz takıma olan kanlı göbek bağınızı marifetmiş gibi ortalığa saçın! Futbolun bu parasal ikliminde hâlâ futbolu biraz seviyorsanız, bu kabus uykusundan uyanın! Futbol oyununa taraf olmayan, futbol kulübü kılığındaki şirketlere müşteri-taraftar olur! Sevdiği takımın formasını sahada bir saniye giyse mutluluktan ölebilecek insanlar, nasıl oluyor da parayla alınıp satılan sevgilerin peşinde böyle hipnotize olabiliyorlar?
Doğuştan insan olmayı yeterli bulmayanlar doğuştan faşizmin kollarına doğarlar!
Fenerbahçe'nin yurt dışından yıldız transferinin kim olacağı merakla beklenirken, Çizme Basını bu ismin Bayern Münich'in İtalyan forveti Luca Toni olduğunu iddia etti.
Transfer haberleriyle ünlü Calciomercato isimli internet sitesi, Bayern Münih'ten ayrılacağını açıklayan Luca Toni'nin talipleri arasında Fenerbahçe'nin de yer aldığını ve Daum'un ısrarla bu transferi istediğini ileri sürdü.
Dış transferde çalışmalarını sürdüren Fenerbahçe Yönetiminin, Lugano ile de anlaşma noktasına geldiği, tek pürüzün oyuncunun menajeri Figger'in istediği yüksek imza bedelinin olduğu öğrenildi.
Uruguaylı futbolcuyu kalmaya ikna eden sarı lacivertli yöneticilerin Juan Figger ile pazarlıkları sürdürdüğü, birkaç gün içinde Lugano ile sözleşme yenilenebileceği bildirildi.
Kaleci Volkan ile de büyük ölçüde anlaştıkları ortaya çıkan Fenerbahçe Yönetimi'nin birkaç gün içinde bu transferi de noktalayacağı ifade edildi.
Sarı lacivertlilerde dış transfer gündeminde olan Özer Hurmacı içinse Ankaraspor'un istediği bonservis bedelini yüksek bulunduğu; başkent ekibinden indirim talep edildiği gelen haberler arasında.
Ankaraspor'un bu transfere karşılık Fenerbahçe'den Uğur Boral'ı istediği, ancak sarı lacivertlilerin bu teklife sıcak bakmadıkları ortaya çıktı.
Bursasporlu Sercan için ise sarı lacivertlilerin ocak ayından beri herhangi bir girişimde bulunmadıkları ve bu transferden vazgeçtikleri belirlendi.
![]() | 'Hayallerim gerçek oldu' Fenerbahçe´nin renklerine bağladığı geçen sezonun flaş ismi Bilica, Sivasspor´da kılpayı kaçırdığı kupaları Sarı-Lacivertli forma altında kazanmaya geldiğini söyledi |
Süper Lig’de geçen sezonun en başarılı isimleri arasında yer alan Sivasspor’un Brezilyalı stoperi Bilica, Fenerbahçe ile 3 yıllık sözleşme imzaladıktan sonra yaptığı açıklamada, hayallerini süsleyen takıma geldiğini söyledi. Bonservisiyle birlikte Yasin Çakmak, belirli bir miktar para ve kiralık üç oyuncu karşılığında Sarı-Lacivertli renklere dahil edilen 30 yaşındaki oyuncu, Sivasspor’un resmi internet sitesinden yolladığı mesajda, “Türkiye’yi Sivasspor ile tanıdım. Hiç kuşkusuz Türkiye’de başarılı olmamda Sivasspor’un, hocam Bülent Uygun ve başkanımız Mecnun Odyakmaz ile yönetim kurulunun, sporcu arkadaşlarımın çok önemli rolü var. Sivasspor’da şampiyonluk sevinci yaşamak istedim, ama olmadı, şampiyonluğu kıl payı kaçırdık. İnşallah yeni sezonda Fenerbahçe ile kupada ve ligde mutlu sonu yakalarız” dedi. Jakline: Çok mutluyuz Sezonun bitimi ile birlikte kısa bir tatilin ardından Fenerbahçe yönetim kurulu ile görüştüğünü imza attığını kaydeden Bilica, “Sivasspor’a başarılar diliyorum. Oradaki arkadaşlığı ve samimiyeti asla unutamam. Fenerbahçe ile yeni bir sezona ‘merhaba’ diyeceğiz. Fenerbahçe rüyalarımı süslüyordu, şimdi gerçek oldu” görüşünü dile getirdi. Bilica’nın eşi Jakline ise “Çok mutluyuz. Eşim istediği takıma transfer oldu. Sivaspor’da olduğu gibi Fenerbahçe’de de adından söz ettireceğine inancım sonsuzdur” değerlendirmesini yaptı. |
Brezilya milli takım kampından çıkartamadıkları için daha fazla bekleyemediler. Kaka'nın transferi hem Madrid hem de Milano'yu germişti. Diğer transferleri de tetikleyeceğinden Florentino Perez imza şovu sonraya bıraktı. Bir önceki başkanın 2 yıl uğraştığı transferi 10 günde bitirdi. Adamın sadece parası var demek yetmiyor. Transferin maliyeti: Milan'a 64.5 milyon gidiyor. İlk kulübü Sao Paulo da 2.7 milyon euro alacak. Dünyanın en pahalı futbolcusu oldu bu rakamlarla. 6 yıllık sözleşme imzaladı. Yıllık kazancı en fazla kazanan futbolcu olmasına yetmedi. Sadece 9 milyon euro (!)Sezon ortasında Milan, Man. City'ye satarken "gitmiyorum" demişti, Real Madrid'in ödediği bonservisin çok daha fazlasını verdi Dubai sermayesi. Son sözü söyleyen Kaka oldu. O gün de Real Madrid'e sezon sonu için söz verdiği yazıldı. Kaka'nın "Bu takımda yaşlanmak istiyorum" sözünü tercih etti Milan taraftarı. Biri resmi sitesinden harika 6 yıl için teşekkür ederiz dedi, diğeri hoşgeldin dedi. Serie A bir süperstarını daha kaybetti. NTV de zaten bu ligi gelecek sezon yayın haklarını almadığını açıkladı. Biz de transferin boku çıkıyor. Adamlar da Kaka'yı alıyor... Marca gazetesi "Biz bu transferi önceden yazmıştık" dese, 100 sayfalık ek vermesi lazım son 3 yıla dair...
Beykoz’dan son yıldız adayı Gökhan Suülker
Beykoz ilçesindeki Amatör Spor Kulüplerinden yakın zamanlarda hep yıldız futbolcular çıkmış ancak nedense bu isimler Beykoz 1908 yönetim ve teknik kadroları tarafından dikkate dahi alınmamıştır. Alınanlarda yasak savarcasına kampa götürülmüş sonrasında ise bir bahane bulunup geri yollanmıştır. Bu konuda o kadar çok örnekler var ki saymakla bitmez. Bu gün Gençlerbirliği takımında forma giyen Eren Aydın Beykoz’aönerildiğinde dönemin Teknik Direktörü bundan bir şey olmaz manasına sözler sarf etmişti, Eren’in şimdiki geldiği nokta ortada. İstanbul Büyükşehir Belediye Takımında Santrfor olan İskender Alın ile Gaziantep Büyükşehir Belediye’de oynayan ve Gaziantepspor forması da giyen Fatih şen daha 16 yaşlarında Yozgatspor tarafından keşfedilecekti.
22 Yaşında 1.88 boyunda cıva gibi bir delikanlı
Dedik ya saymakla bitmez,alın size Beykoz ilçesinden çıkan son yıldız adayını tanıtalım Gökhan Suülker….Paşabahçe Altyapısından yetişen ve A Takıma çıkan Gökhan sezonu Anadoluhisarı İdmanyurdu takımında tamamladı.22 yaşında ve 1.88 boyu ile müthiş bir fiziğe sahip Gökhan yeteneği ile oynadığı stoper ve ön libero mevkilerinde sergilediği başarı pek çok profesyonel ekibin dikkatini çekmiş durumda.Aslında 2 sezondur kendisine gelen teklifleri İstanbul’da okuması nedeni ile kabul etmemekte. Okul demişken İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi Futbol Takımında Türkiye şampiyonluğu sevincini çok yakın zamanda yaşadı. Üniversiteler arası Türkiye zampiyonu oldukları takımda bir tek amatör liglerden gelen isim Gökhan Suülker idi. Bu takımda oynadığı ve profesyonel liglerde mücadele eden arkadaşlarından bazılarını sayarsak ne derece kaliteli bir isim olduğu sanırız daha da perçinlenir.
Profesyonel yıldızlar arasında bir Süper Amatör !
Yeniden Türkcell Süper lige çıkan Kasımpaşaspor takımından Bülent Uzun, Sarıyer Takımından Erdem,Beykoz’un Yükselme Grubundaki rakiplerinden Van Belediyespor’un etkili isimlerinden Menderes Korkmaz,şampiyon Beşiktaş’ın A Takım kadrosundaki isimlerden Necip Uysal ve yine aynı takımdan olan ve önümüzdeki sezon İngiltere Liglerinden Aston Villa’ya gidecek olan Orhan Gülle,Beşiktaş PAF Takımının yıldızlarından Oğulcan Engin,Ömer Sümer ve Kaleci Umut, G.Osmanpaşaspor’lu Burak Ateş,Akçaabat Sebatspor takımından Gökhan Andaç….işte bu oyuncuların olduğu ekibe dahil olan ve hatta bazı isimleri aşıp formasını kapan Gökhan Suülker namı diğer Gogo’yu acaba Beykoz Teknik kadrosundan ya da yönetiminden gören,duyan biri var mı acaba ? bunu merak ediyoruz etmesine de Üniversitelere Arası Futbol şampiyonluğundan sonra pek çok 2. ve 3.lig takımının transfer listesine giren Gogo’yu Beykoz’a kazandırmak zaman geçtikçe zor olacaktır. Kendisini yetiştiren Antrenörleri Ramazan Sökmez ve Fahrettin Eldek’de Gökhan Suülker’in futbolculuğuna ve karakterine kefil olurken böyle bir değerin elden uçup gitmesini şahsen büyük bir hata olarak nitelendirebilirim. Beykoz 1908 A.Ş.Takımında belirsizlik devam ederken,ilk fırsatta Gökhan Suülker ile görüşülmesini tavsiye ediyorum.
Fenerbahçeli taraftarların çoğu, düzenlenen bir ankette Kayserisporlu Mehmet Topuz'un transferine karşı çıktı !..
Antu.com'da halen devam eden, ''Mehmet Topuz'un transfer edilmesini istiyor musunuz?'' şeklindeki sorunun yöneltildiği ankette kullanılan ''Hayır'' oyları yüzde 59,64'lük bir çoğunluğa ulaştı.
''İstiyordum, ancak yapmış olduğu açıklamalardan sonra kararsızım'' şıkkının yüzde 24,10'luk oy aldığı ankette, ''Evet'' seçeneği yüzde 16,26'da kaldı.
Fenerbahçe'nin bonservisini aldığı Kayserisporlu futbolcu, ''Beşiktaşlıyım, Beşiktaş forması giymek istiyorum'' şeklinde açıklama yapmıştı.
Mehmet Topuz olayında bütün etik ilkeleri çiğneyerek sözleşmesi devam eden bir futbolcuyu ayartıp, geçersiz bir protokol imzalattıktan sonra Antalya`da kimilerine göre Titanic Otel, bazı iddialara göre de Belek`teki Gloria Serenity Resort`ta bir odaya kapatan Beşiktaş, "Duruş duruş" diye çalımlanıyor. Güya Mehmet Topuz mal değilmiş, eşya gibi alınıp satılamazmış, Beşiktaşlı bir futbolcu Beşiktaş`ta oynarmış diye. Oysa tarih ve gazete arşivleri böyle demiyor. Futbolcuyu bir mal gibi alıp satmanın alasını yıllardır Beşiktaş pek de güzel uyguluyor.
Sen mazindeki karanlık transfer dolaplarını unut, futbolculara mal muamelesi yapıp, kendi istekleri dışında keyfince al sat. Sonra Beşiktaşlı duruşu diyerek hava at. Dikkat edin ey Beşiktaşlılar, o dilinizden düşmeyen duruşunuza çok sağlam bir Fenerbahçe vuruşu geliyor bu sefer.
Antu forumları üyesi Historian rumuzlu arkadaşımız, Beşiktaş`ın çirkin transfer olaylarının medyadaki yansımalarını içeren çok güzel bir arşiv çalışmasını forumlarımızda yayınladı. Kendisine çok teşekkür ediyoruz ve gazete arşivlerindeki haberleri ibretle okuyoruz:
AĞLATAN TAKAS
http://arsiv.sabah.com.tr/2000/06/28/s05.html
Beşiktaş Başkanı Bilgili ve Samsun Başkanı Uyanık‚ Erman için sonunda anlaştı. Takas olarak Samsun´a verilen Ertuğrul haberi hazırlık maçının devre arasında duydu ve yıkıldı. Beşiktaş‚ Samsunlu Erman´ı sonunda renklerine bağladı. Günlerdir transferi yılan hikayesine dönen Samsunlu futbolcu için dün başkan Bilgili‚ Samsun Başkanı Uyanık´la birkez daha masaya oturdu. Bilgili‚ Erman´ın 4 milyon $ olan bonservisi için Uyanık´a "Size para veremeyiz" dedi ve futbolcu önerdi. Uyanık ise "Tamam" dedi ve "Ertuğrul´u isterim" diyerek bombayı patlattı. Kartal´ın başkanı biraz düşündü ve Uyanık´ın teklifini kabul etti. Ertuğrul‚ 94-95 sezonunda rekor bir ücretle (75 milyar) geldiği Beşiktaş´tan takas olarak Samsun´a geri dönmüş oldu.
Ertuğrul‚ Beşiktaş´ta 240 maçta 96 gol attı.
"BEŞİKTAŞ İLE BÜTÜNLEŞMİŞTİM"
Haberi basından Beşiktaş´ın dün Lusteneau ile yaptığı hazırlık maçında öğrenen Ertuğrul neye uğradığını şaşırdı ve gözleri doldu. Başarılı futbolcu‚ "Diyecek bir şey yok. Üzgünüm. Bu yönetimin takdiri. Yıllardır hizmet ettiğim bir takımdan ayrılmak benim için çok acı. Beşiktaş´la bütünleşmiştim" dedi. Bu arada teknik direktör Scala‚ Ertuğrul´un transferinden haberi olmadığını belirterek‚ "Yönetim yanlış yapmış!" diye konuştu.
http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/112849.asp
NİHAT: "ŞU AN SOCIEDAD`I DÜŞÜNMÜYORUM"
Beşiktaş`ın yaptığı antreman sonrası asbaşkan Yıldırım Demirören ile bir araya gelen Nihat‚ transfer teklifinin kendisine ilettildiğini söyledi.
15 Ekim Beşiktaşın golcü futbolcusu Nihat Kahveci‚ şimdilik Real Sociedada transfer olmayı düşünmediğini söyledi. Nihat‚ şimdilik tek düşüncesinin Galatasaray maçı olduğunu kaydederek‚ Yöneticilerimize şimdi önümüzde önemli maçlar olduğunu ve bunları düşündüğümü söyledim. Şu an için Real Sociedada gitmeyi düşünmüyorum diye konuştu.
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=20219
NİHAT`A SOCIEDAD YOLU GÖRÜNDÜ
Nihat gitmek istemiyor ama‚ Daum bile maddi sıkıntılar nedeniyle genç futbolcunun yuvadan uçacağını ima etti.
http://www.tumgazeteler.com/?a=2479025
ERTUĞRUL SAĞLAM AĞLADIĞINI UNUTTU MU?
....
Evet‚ ayrılık koymuştu ama galiba "takasla" gitmek daha çok koymuştu Ertuğrul Sağlama. Takasla gitmeyi de hazmedebilirdi belki Ertuğrul Sağlam ancak‚ "sen ne dersin" diye sorulmadan gönderilmiş olmayı kaldıramamıştı besbelli ki...
...
8-9 yıl önce bir meta gibi rızası alınmadan transferde takas olarak kullanılan Ertuğrul Sağlamdan daha iyi kim anlayabilir ki bugün KorayAvcının duygularını. Hadi Burak Yılmaz daha gençtir‚ kulak arkası edebilir. Ama‚ futbol hayatının onore edileceği yıllara gelmişken böyle rızası alınmaksızın gönderilmesi Koray Avcıya reva görülebilir mi ?
http://www.ligtv.com.tr/Default.aspx?r=1&hid=51130
KARABULUT DAĞILDI!
Beşiktaş`ta Yusuf Şimşek`in transferinin nihayet dün gece sonuçlandığı öne sürüldü. Milliyet´ten Serdar Sarıdağ´ın haberine göre Bursada oynamak istemeyen Aydın Karabulutun bonservisi yeşil-beyazlılara verildi. Aydını şimdi yeni kulübü satacak!
Beşiktaş`ın üzerindeki Karabulut dağıldı‚ Yusuf Şimşek resmen Beşiktaşlı oldu. Takasta Tuna ile Aydın Karabulutu Bursaspora veren siyah-beyazlılar‚ genç oyuncunun yeni kulübüne gitmek istememesi nedeniyle sıkıntı yaşıyordu. Bu nedenle Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören ile dün akşam Antalyada buluşan Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı son noktayı koydu.
Gündüz‚ Aydın ve menajerini İstanbula çağıran Beşiktaş Yönetiminden Ertunç Soğancıoğlu‚ futbolcuyu gitmesi için ikna etmeye çalıştı. Ancak genç oyuncuyla menajeri‚ bonservis bedelinin belirlenmesini istedi. Bunun üzerine Soğancıoğlunun‚ Artık bonservisiniz Bursasporda... Onlarla görüşün dediği öğrenildi.
Akşam saatlerinde de bir araya gelen Demirören ile Yazıcının konuyu masaya yatırdığı‚ Beşiktaş Başkanının İbrahim Yazıcıya‚ Aydın sizindir dediği vurgulandı. Aydın Karabulutun ise önceki gün Ertuğrul Sağlam ile de görüşerek Bursaspora gitmek istemediğini söylediği öğrenildi. Sağlam genç oyuncu için‚ Aydın Karabulut olayı artık bizim için kapanmıştır ifadelerini kullandı.
YAZICI´NIN MERAKI!
Yazıcının bunun üzerine‚ teklifleri bekleyeceği kaydedildi. Bursaspor Başkanı‚ Aydın Karabulut için yurtdışından bazı kulüplerin teklifleri olduğunu söylüyorlar. Çok merak ediyorum bakalım hangi kulüpler teklif getirecek? dediği bildirildi.
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=HaberDetay&ArticleID=888914&Date=17.07.2008&CategoryID=103
FAHRİ`YE CEPTEN MESAJ "KONYASPOR`A İMZA ATTIN"
İSTANBUL - Beşiktaşta Fahri Tatan krizi yaşanıyor. Siyah-Beyazlı kulüp akşam saatlerinde İstanbul Menkul Kıymetler Borsasına gönderdiği yazıda‚ Şirketimiz profesyonel futbolcularından Fahri Tatanın 1.600.000 YTL karşılığında Konyaspor Kulübüne transferi gerçekleşmiştir ifadesi kullandı. Avusturya kampından dönen Tatan olaya tepki gösterdi ve Oynayacak kişi benim ve canım nerede isterse orada oynarım dedi.
Kendi fikrinin alınmamasından dolayı kırgın olan genç futbolcu şöyle konuştu: Uçaktan indiğimde cep telefonuma‚ Fahri Tatan‚ Konyasporla iki yıllık anlaşma sağladı diye bir mesaj geliyorsa‚ ortada gerçekten düşünülecek çok şey var demektir. Herkes kendini bir süreliğine Fahri Tatanın yerine koysun. İstanbula gelirken kafamda sadece Beşiktaşa hizmet etmek vardı. Gerçekten üzücü. (Spor Servisi)
http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/154474.asp
BEŞİKTAŞ: MONDRAGON´UN BONSERVİSİNİ ALDIK
Dış transfer çalışmalarını sürdüren Beşiktaş‚ geçtiğimiz sezon Galatasarayda forma giyen Kolombiyalı kaleci Aly Faryd Camilo Mondragonu renklerine kattı. Fransada bulunan siyah-beyazlı yöneticilerin Mondragonun kulübü Fransız Metz ile anlaşma imzaladıkları bildirildi. Beşiktaş Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Altınsay‚ Metz Kulübü ile her konuda anlaştıklarını ve Mondragonun borservisini aldıklarını açıkladı.
BEŞİKTAŞ: METZ‚ GS İLE GÖRÜŞMEYECEK
Beşiktaş yöneticisi İbrahim Altınsay‚ Metz Kulübü ile görüşmelerin çok olumlu sürdüğünü bildirerek‚ Transferler konusunda birkaç detay kaldı. Onları da halledeceğiz diye konuştu. Altınsay‚ Mondragonun bonservisini Beşiktaşın aldığını belirterek‚ Metz Kulübü‚ Mondragon konusunda kesin tavır koydu. Bu konuda Galatasaray ile görüşmeyecek ve bonservisini sarı-kırmızılı kulübe vermeyecek dedi.
Mazisinde bütün bunları yapmış ve son Topuz olayında da yapmaya devam ettiğini gösteren Beşiktaş, bu ülkede millete ahlak dersi verecek belki de son kurumdur. Historian rumuzlu arkadaşımıza bu gerçeği tüm kamuoyuna gösterdiği için teşekkür ediyoruz.