3 Kasım 2009 Salı

TEŞEKÜRLER ANTU


Geçmişten Ders Aldık mı? Göreceğiz...
Bir ülke düşünün ki, medyasının her köşesini tutmuş Galatasaraylılar bin bir rezilliğe rağmen görevlerine hiç bir şey yokmuş gibi devam ediyorlar. İçlerinde kimler yok ki? Yatakta kadın dövüp, ekranda çiçekten, böcekten bahsedenlerden mi? Yoksa şeref tribününde zil zurna sarhoş Fenerbahçeli yöneticilerle kavga edenler mi? Yoksa Galatasaray forması giyip gittiği lokalde Fenerbahçe`ye koro halinde edilen küfürlere ağzından köpükler saçarak katılan burma bıyıklı kalemşörler mi? Bunlar yalnız görüntülerle ispatlanan rezaletler. Kim bilir biraz daha incelense daha neler çıkacak?

Ama bir Fenerbahçeli önemli bir göreve geldiği zaman, kendi camiasının içinden çıkanların yol açtığı bu rezaletlere hiç sesini çıkarmayan, hatta konumlarını güçlendirmekten de geri kalmayan Galatasaray camiası, hırsızlık yapılarak elde edilmiş görüntüleri şantaj malzemesi olarak kullanıp kimseye ahlak dersi veremez, ortalığı yangın yerine çeviremez. Herkes önce kendi kapısının önünü temizleyecek. Yok öyle yağma!

Galatasaray`ı böyle zavallılaştırmaya kimsenin hakkı yok. Hırsızlık yoluyla elde edilmiş ve şantaj yoluyla etkili olabilmesi için 3 yıl bekletilmişmiş görüntülerin ardına sığınıp Fenerbahçe`ye Kadıköy`de karşı 10 yıldır yaşadığınız ezikliği bu tür ahlaksızlıkların ardına sığınarak ört bas etmenize en azından Fenerbahçe taraftarları olarak izin vermeyeceğiz. Sizlere bu filmin sONunun olmadığını sonsuza kadar hatırlatacağız.

Bu rezillikten rant etmeye çalışan sadece Galatasaray camiası değil tabi. Ercan Saatçi Türkiye`nin en büyük gazetelerinden birinin spor koordinatörü olunca tezgahı bozulanlar da harakete geçti. Bazı tetikçi internet sitelerinde bunların kim olduğunu, bu komplonun içinde medya dünyasından kimler olduğunu ve beslendiğini görüyoruz. Türkiye Spor Yazarları Derneği`nin yaptığı açıklama da bu konuda ipuçlarıyla dolu.

Benim dikkatimi çeken asıl önemli konu şu, Türkcell Süper Ligi`nin yayıncı kuruluşu Lig Tv`nin resmi internet sitesinin bu konuda resmen taraf olması ve Ercan Saatçi`yi linç kampanyasının adeta bayraktarlığını yapması. Kanıt isteyenlerin ligtv.com.tr`nin Genel Yayın Yönetmeni Cem Kurel`in bugünkü yazısını okumalarını öneririm.

Bütün bu rezillikler, ligimizin yayıncı kuruluşu Lig Tv`nin, bir spor kulübüyle iş ortaklığı kurmasının doğal sonuçlarıdır. Sen GS TV`yi şifreleyip bünyene katarsan, iş ortağının ortağının açtığı linç kampanyalarına, komplonun medya ayağı olarak ister istemez katılırsın.

Maç görüntülerini didik didik ederek iş ortağının en büyük rakibi Fenerbahçe`nin açığını ararsın ama biri çıkar da senin görüntülerini delil olarak kullanıp iş ortağının suçlu olduğunu kanıtlarsa bütün olanaklarını kullanıp yalan olduğunu bile bile "Su bardağını Fenerliler attı" diye uyduruk haberler yapıp Galatasaray`ın avukatlığına soyunursun.

Fenerbahçe`nin maçının iptal edilmesi ve ağır cezalar alaması için kampanyalar açarsın. Vicdanı ve zihni hür hiç kimsenin penaltı diyemeyeceği bir pozisyona hakem eskisi yorumcun rahatlıkla "penaltı" der.

Galatasaray ve Lig TV iş ortaklığı , hakemlerin ve federasyonun tehditle sindirildiği, istemedikleri kişilerin önemli mevkilere gelmesini engellemek için şantaj ve hırsızlığın olağan ve makbul sayıldığı bir döneme girdiğimizi artık gözlerimize sokmuştur.

Fenerbahçe camiası artık hayallerden arınmalı ve gözlerini dört açmalıdır. Yaşadığımız rezilliklere ciddi tepki verilmelidir. Denizli`de yaşadığımız acıyı tekrar yaşamak istemiyoruz. Yöneticilerimizin geçmişten ders aldıklarını göstermeleri lazım.. Bu yıl da gidişatın o kabus sezonla aynı olduğunu, o tarihte şampiyonluğumuzu çalan kirli ittifağın ustası oldukları sinsi planlarını yeniden uygulamaya soktuğunu görmeleri lazım.

Testi kırıldıktan sonra her şey boş...

Bülent Gündüz
hermes@antu.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BUNLARI DA TAKİP EDİN

Powered By Blogger

Bu Blogda Ara

İzleyiciler