2 Kasım 2009 Pazartesi

Emsal'e Gel !

Her sene aynı filmi görmekten, aktörleri değişen ama muazzam teatral yetenekleri değişmeyen tiyatroları izlemekten biz çoktan sıkıldık. O nedenle üzerinde yorum bile yapmazdık bunların. Ama son maçla ilgili olarak beklenen ceza konusundaki emsal anlayışı, üzerinde yorum yapılmayacak gibi değil. Büyük tribüncü Haldun Üstünel buyurmuşlar;

".......Bizim sahamızda yaşanan ve aldığımız bir ceza vardı. Bunun bir emsal teşkil etmesini bekliyorduk. Emsal teşkil edecek bir karar çıkması bizi memnun ederdi......."

Geçen sezon ki (12 Nisan 2009) meşhur kavgalı maçtan mı bahsediyor acaba diye düşündük önce. Ama olamazdı, çünkü Galatasaray o maçta 1 maç seyircisiz, 1 maç da saha kapatma olmak üzere 2 maç ceza almıştı. Dolayısıyla Haldun Bey'in Fenerbahçe'ye verilen 2 maçlık seyircisiz oynama cezasından dolayı yaşadığı hayal kırıklığı o kavgalı maçla ilgili olamazdı. Demek ki daha önceyi, yani 19 Mayıs 2007 tarihini işaret ediyordu Haldun Üstünel..

19 Mayıs 2007'de oynanan maçta yaşananlarla, geçtiğimiz hafta oynanan son maçta yaşananlar aynı dereceye sahip Haldun Bey'in gözünde.. Ne yaşanmıştı peki 19 Mayıs 2007'de ? Balık hafızalı toplumuzdur elbette ama hafızası keskin olanlar da vardır. Tam 12.000 koltuğun sahaya atıldığı, yüzlerce pet şişenin, cep telefonunun, pilin, bozuk paranın, taşın, çakmağın atıldığı, hakemin maçı durdurup soyunma odasına gittiği bir maçla geçen hafta sonu oynanan son maçı aynı derecede olaylı görmek, kelimelerle izah edemeyeceğimiz anlaşılmaz bir bakışın örneği malesef. Bu iki maç nasıl aynı olur yahu ?

Fenerbahçeli futbolcular tribünden atılan pet suyu gözlemciye ahlar vahlar arasında koşarak götürecek kadar teatral yeteneklere sahip değiller malesef..(Zaten hangi birini götüreceklerdi ki..) Ali Sami Yen tribünlerindeki taraftarlar sahaya yüzlerce koltuk, su, telefon, para, taş vs. atmalarına rağmen maşallah o kadar yufka yürekliler ki, kimseye birşey isabet etmemesine o derece dikkat ediyorlar. Ama Şükrü Saracoğlu'ndaki taraftarlar attıkları tek tük maddeyi direk 4.hakeme isabet ettirebilecek kadar gaddarlar mazallah !! Mantık bu olmalı. Çünkü bir tarafta bin atılmış, diğer tarafta on atılmış olmasına rağmen ikisine de aynı ceza bekleniyorsa bundan dolayı bekleniyordur herhalde. "Biz bin attık ama kimsenin kafayı yarmadık. Ayrıca siz de bizim attıklarımızı koşarak gözlemciye götürseydiniz kardeşim, bize ne !"

Kaldı ki o maça 5 maç ceza verilmişken son maça 2 maç ceza verilmesi üzerine çıkıp Fenerbahçe nümayiş yapsa başı ağrımaz. O maç 5 maçlık cezaysa, bu maç nasıl 2 maçlık ceza olur ? Sadece sahaya atılan maddelerin sayısal adedi bile 2'ye 5 oranından kat be kat fazladır 19 Mayıs 2007 tarihindeki maçta.. 19 Mayıs 2007 tarihindeki maçla 25 Ekim 2009 tarihindeki maç arasında tek bir benzerlik vardır, ikisini de Fenerbahçe kazanmıştır. 19 Mayıs 2007'deki maçla ilgili birkaç hatırlatıcı fotografı da aşağıya koyduk. Bilen zaten biliyor da, maksat nostalji olsun işte..

Değinmek istediğimiz bir başka konu da "Ne var kardeşim 10 senedir Kadıköy'de yeniyorsanız. Bizim sahamızda da hep biz yeniyoruz" karşı refleksi. Haldun Bey'in basın toplantısında da bu minvalde birkaç cümlesi var. Bunun üzerine uzun uzadıya yazacak değiliz. Arşiv denen birşey var. Bakarsınız, görürsünüz. Fenerbahçe'nin Kadıköy'de son kaybettiği maç 1999-2000 sezonunun ilk yarı karşılaşması. 22.12.1999 tarihinde oynanmış. O tarihten bu yana Galatasaray'ın sahasında da 10 lig maçı oynanmış. 9 tanesi Ali Sami Yen, 1 tanesi Olimpiyat Stadında. Fenerbahçe'nin bu maçlarda 3 galibiyeti (26.03.2000/1-0, 27.11.2005/1-0, 19.05.2007/2-1), 3 beraberliği (26.11.2000/0-0, 21.09.2003/2-2, 12.04.2009/0-0), 4 de mağlubiyeti var. Yani 10 maçta 3 galibiyet, 3 beraberlik, 4 mağlubiyet var.. Peki diğer tarafta ne var ? 10 maçta 10 mağlubiyet var.. Neresi aynı bunların ?

Kaldı ki, geçen sezon 4-1 kazandığımız maçtan sonra şurada dayazmıştık. Galatasaray'ın Kadıköy haleti ruhiyesi 10 senelik hadise değil. 10 sene önceki son Kadıköy lig maçı galibiyetlerinden daha önceki son Kadıköy lig maçı galibiyetleri de 11 Nisan 1993 tarihinde. Arada da 1998 yılında kazandıkları bir TSYD Kupası maçı var Kadıköy'de. Yani son 17 senede Kadıköy'de sadece 3 galibiyet. Bunlardan biri de lig değil, turnuva maçı.. Bir sene değil, beş sene değil.. Hepsinde de mi bir ketenpere vardı be mübarek ?..

Her Kadıköy mağlubiyeti sonrası düzenlenen basın toplantısının klasik başlangıç cümlesi olan "Biz yenilgiye kılıf aramıyoruz, mazeret üretme niyetinde değiliz, ancaaaaaak...." tarzından bizim herhangi bir memnuniyetsizliğimiz yok, olamaz da.. Yazının en başında da belirttiğimiz gibi biraz sıkkınlık ve bıkkınlık veriyor sadece.. Karşı yaka sakinleri memnunlarsa tablodan, bizim için hiç sorun yok.. Çünkü bizim "Acelemiz yok, işimiz bu..."






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BUNLARI DA TAKİP EDİN

Powered By Blogger

Bu Blogda Ara

İzleyiciler